Taşların Rengi

Dünyanın en eski, en görkemli ibadethanelerinden biri olan Ayasofya, biz mermerciler için tam bir bilgi hazinesi. Sadece 5 yılda tamamlanan Ayasofya’nın yapımı için İmparator Justinianus, inşaatı mimarlara değil, bilim adamlarına emanet etti. Fizikçi İsidoros ve matematikçi Anthemius’un tasarladığı bu eser için malzemeler üretilmedi, toplandı.

İmparator , Ayasofya’nın görkemli olması için, kendisine bağlı şehirlerden en güzel parçaları göndermesini istedi. Aspendos, Efes gibi antik kentlerden taşlar getirildi.

Lübnan’daki Baalbek ve Mısır’daki Güneş Tapınağı’ndan getirilen sütunlar Ayasofya’nın güçlenmesini sağladı.

Artemis’ten getirilen sütunlar neflerde, Mısır’dan getirilenler ise kubbeleri destekledi.

Beyaz mermerler Marmara Adası’ndan, yeşil somakiler Eğriboz’dan, pembe mermerler Afyon’dan, sarı mermerler Kuzey Afrika ve Suriye’den getirildi.

Yetmedi Mısır’dan kırmızı, Yunanistan’dan yeşil porfir taşları geldi.

Sultan Mehmet Han’ın tarihimize hediye ettiği, 15 asırlık bu eşsiz eser,yıllardır UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde.

Kullanılan malzemeler nedeniyle de dünyanın en renkli yapısı olarak nitelenen Ayasofya’yı diğerlerinden ayıran işte bu: Tarih ve coğrafyayı, matematik ve fiziği, doğu ile batıyı, yani bütün renkleri birleştirmesi…